İçeriğe geç

Jeolojide, Mühendislikte, Madencilikte Kadın Olmak: Emeğin ve Direncin Hikâyesi

    1857’de dokuma işçisi kadınların daha insanca çalışma koşulları için başlattığı direniş, bugün pek çok alanda kadınların verdikleri mücadeleyle yankılanmaya devam ediyor. Biz de Gaia Jeolog olarak, özellikle mühendislik, jeoloji ve madencilik gibi erkek egemen alanlarda var olma mücadelesi veren kadın meslektaşlarımızın emeğini, direncini ve başarılarını görünür kılmayı önemsiyoruz.

    Gaia, mitolojide yeryüzünü, doğayı ve yaşamın kendisini temsil eder. Tıpkı doğa ana Gaia gibi güçlü, üretken ve dönüştürücü olan kadınlar, mühendislik disiplinlerinde yüzyıllardır varlık gösterse de bu alanlar hâlâ büyük oranda erkek egemen yapılar olarak karşımıza çıkıyor. Bu yapılar içinde kadınların görünürlüğü ne yazık ki oldukça az. Arazide, fabrikada, laboratuvarda, şantiyede ya da akademide çalışan kadın mühendisler ve bilim insanları yalnızca mesleki zorluklarla değil, aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitsizliğiyle de mücadele etmek zorunda kalıyor. Fiziksel yeterlilik sorgulamalarından cinsiyetçi önyargılara, terfi süreçlerindeki cam tavanlardan iş hayatındaki ayrımcılığa kadar pek çok engelle karşılaşan kadın meslektaşlarımız, tüm bu zorluklara rağmen bilim üretmeye, mühendisliği dönüştürmeye ve madenciliği daha sürdürülebilir kılmaya devam ediyor.

    Geçmişte bu alanlarda öncü olmuş kadınların hikâyeleri, bugün mesleğe yeni adım atan genç kadınlara ilham vermeye devam ediyor. Marie Tharp’ın okyanus tabanını haritalandırarak jeolojiyi nasıl dönüştürdüğünü, Jeolog Inge Lehmann’ın Dünya’nın iç çekirdeğini keşfederek bilim dünyasında nasıl bir çığır açtığını unutmamak gerek. Aynı şekilde, ülkemizin ilk kadın jeoloğu ve deprem uzmanı Nuriye Pınar Erdem, ilk kadın petrol jeoloğu Mehlika Taşman, palinolog Samime Ertüzü ve daha nice öncü bilim insanını hatırlamak ve hatırlatmak bizim sorumluluğumuz. Türkiye’de ve dünyada birçok kadın mühendis ve bilim insanı, tüm engellere rağmen bilime katkı sunmaya devam ediyor.

    Bugün, yalnızca mühendislik alanlarında değil, hayatın her alanında kadınların eşit, özgür ve güvenli bir şekilde var olabilmesi için verilen mücadeleyi destekliyoruz. Gaia Jeolog olarak, kadın mühendislerin, jeologların ve madencilerin sesini duyurmayı, varlıklarını güçlendirmeyi ve dayanışmayı büyütmeyi önemsiyoruz. 8 Mart, kadınların emeğini ve mücadelesini daha görünür kılarak anlam kazanmalı.

    Kadınların olduğu her yerde bilim, mühendislik ve emek vardır.

    Tüm kadın meslektaşlarımızın ve emekçilerin 8 Mart’ı dayanışmayla kutlu olsun!

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir