Uzun yıllar MTA’da çalışmış, ülkemizin farklı bölgelerinde jeolojik araştırmalarda bulunmuş Jeoloji Mühendisi Ali Çakmakoğlu abimizi, 17 Eylül 2025 tarihinde sonsuzluğa uğurladık.
Ülkemiz jeoloji camiası, yalnızca iyi bir bilim insanını ve mesleğine gönül vermiş bir jeoloğu değil, aynı zamanda üretken bir sanatçıyı da kaybetti.
Ali Çakmakoğlu, mesleki birikimi, üretkenliği ve sanatsal yönüyle hem çalıştığı dönemdeki meslektaşlarının hem de bizler gibi sonraki kuşaktan jeologların hafızasında derin izler bırakmıştır.
Saha gözlemlerindeki titizliği, harita yapımındaki ustalığı ve değerlendirmelerindeki bilimsel derinliğiyle MTA’nın en saygın saha jeologlarından biri olarak anıldı.
Benim için Ali Çakmakoğlu, yalnızca bir meslek büyüğü değil; bilimi sanatla buluşturmayı başaran ender insanlardandı.
Toplumsal sorunların, sosyal gelişmelerin jeoloji ile kurduğu bağı yansıttığı karikatürlerini her Jeoloji Kurultayı’nda açacağı sergiyi heyecanla ve sabırsızlıkla beklerdim.
Örneğin, demokrasiyi rafa kaldıran 12 Eylül darbesini “Eylüliyen” başlıklı karikatürüyle jeolojik kesit üzerinden anlattığı çizimi, olağanüstü bir metafordu.
Ali abi, iyi bir jeolog ve iyi bir sanatçı olmasının yanında, toplumsal olaylara duyarlı bir yurttaştı.
Meslek örgütü TMMOB ve Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) ile yakından ilgilenmiş, mesleğin sorunlarının ülke sorunlarından bağımsız olmadığını her zaman savunmuştur.
Odanın politikalarının oluşturulması, geliştirilmesi ve uygulanması süreçlerinde aktif rol oynamış; meslek dayanışmasının güçlenmesine büyük katkılar sunmuştur. Odamızın her genel kurulunda, şube yada merkez “danışma kurullarında” elinde bir klasör belgeyle, oda tüzük ve yönetmelikleriyle itirazları belirtir, görüşlerini dile getirirdi. Ali abim, inadına bilim inadına demokrasi diyecek kadar inatçıydı. Direngendi Ali abim, dayanışmacı paylaşmacıydı.
Kendisiyle TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası’nda yaklaşık on yıl boyunca çalışma fırsatı buldum.
Oda yönetim kurulu üyeliğim ve başkanlığım döneminde, onun sayesinde odanın geçmişine, kültürüne ve mücadele tarihine dair çok kıymetli bilgiler edindim.
Bir anlamda, odanın hafızasını taşıyan birkaç meslektaşımızdan biriydi.
Ali abinin her konuşmasında bilgece bir sakinlik, her karikatüründe derin bir toplumsal duyarlılık vardı.
Jeolojiye bakarken yalnızca kayaçları değil, insanı da gören bir jeologtu.
Toplumsal sorunları, çevre duyarlılığını ve meslek onurunu keskin bir mizahla harmanlayan karikatürleri, onun çok yönlü düşünce dünyasının bir yansımasıydı.
Jeoloji Mühendisleri Odası yayınlarında ve çeşitli dergilerde yer alan bu çizimleri, bilimin insani yanını ve jeolojinin toplumsal olaylarla ilişkisini mizahi bir dille anlatan değerli belgeler olarak hatırlanacaktır.
Müziğe olan ilgisi, doğaya ve insana duyduğu sevginin bir başka ifadesiydi.
Yaklaşık yirmi yıl önce bana hediye ettiği, dünya ve Türkiye müzik tarihini yansıtan geniş müzik arşivi, bugün hâlâ ondan bana kalan kıymetli bir hatıradır.
Ali Çakmakoğlu, ardında yalnızca jeolojik raporlar değil; düşünce, duyarlılık ve güzellik dolu bir yaşam felsefesi bırakmıştır.
Onun için bilim, sanat ve insan bir bütündü.
Hem MTA camiasında hem de Jeoloji Mühendisleri Odası’nda, onu tanıyan herkesin gönlünde üretken, derin ve bilge bir insan olarak anılacaktır.
Ruhu şad, anısı daima yaşasın.
Bilimin, sanatın ve dostluğun iç içe geçtiği o güzel dünyada huzurla uyusun.
İsmet Cengiz
Jeoloji Mühendisi